Evlilik birliğinin kurulmasıyla eşler arasında bazı haklar ve yükümlülükler doğar. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Bu husus Türk Medeni Kanunu Madde 185’de de düzenlenmiş olup eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadır. Bu yükümlülükler ancak evliliğin sona ermesiyle sonlanacak olup boşanma davasının açılması evliliği sona erdirmeyeceğinden, bu yükümlülükler karar kesinleşene kadar devam edecektir.
Önemle belirtmek gerekir ki; usul kuralları gereği sonradan ortaya çıkan olaylar boşanma davasının konusu olamayacaktır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 141/1 Maddesine göre; ” Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.” Buna göre; sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiği ancak dilekçeler aşamasında veya ön duruşmada ileri sürülürse, boşanma davasında hükme esas alınabilecektir.
Bu aşamalardan sonra, sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiği iddiası davaya eklenemez ya da ek delil olarak sunulamaz. Boşanma davası açıldıktan sonra meydana gelen olaylar ancak yeni bir davanın konusu olabilir. Nitekim; Bu durumda taraflar boşanma sürecinde sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiğini öğrenirlerse yeni bir dava açabilecek ve davaların birleştirilmesini talep edebilecektir.