İş mahkemelerinin kuruluş, görev, yetki ve yargılama usulünü düzenleyen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek, yasalaşmıştır. Kanunla, "dava şartı olarak arabuluculuk" kurumu ilk kez hukuka girmiş ve düzenlemede yer alan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu kılınmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’na dayanan, işçi veya işveren alacakları ve işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması zorunlu hale gelmiştir.
Ayrıca; bu talebe ilişkin olarak tarafların işçi ve işveren olması ve taleplerin birbirlerine karşı ileri sürülmüş olması şarttır.
Bu kapsamda; işçi tarafından talep edilebilecek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, ayrımcılık tazminatı, sendikal tazminat, ücret, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile işveren tarafından talep edilebilecek ihbar tazminatı, cezai şart, avansın iadesi ve eğitim gideri gibi alacak ve tazminat kalemleri için dava açmadan önce madde kapsamında arabulucuya başvurulması zorunlu olacaktır.
Arabuluculuğa başvurulduktan sonra arabulucu taraflara davetiye göndererek iddia ve savunmanın belirli bir noktada uzlaşmasını sağlamaya çalışacaktır. Arabulucunun bu faaliyeti gizlilik içerir şekilde yürütmesi gerekmektedir. Tarafların anlaşması halinde arabulucu tarafından işçi ve işverenin anlaştığında dair bir belge düzenlenerek imza altına alınacaktır. Hem işçi hem de işveren, anlaşma sağlanan hususlarda dava açma hakkını kaybedecektir.
İşçi, işveren ve avukatları tarafından imzalanan belge kendiliğinden ilam niteliğindedir ve icra takibine konu edilebilir.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşmaya varamazsa arabulucu, işçi ve işverenin anlaşamadığına dair bir tutanak düzenleyecektir. Olası bir davada anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya onaylı bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekmektedir.
Önemle belirtmek gerekir ki; İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi veya manevi tazminat davaları ile bunlarla ilgili rücu davaları hakkında arabuluculuk kurumu uygulanmayacaktır.
Öte yandan; 01.01.2018 tarihinden önce açılmış olan ve yürüyen davalarda arabuluculuk kurumu uygulama alanına sahip olmayacaktır.