Geçmişten günümüze kadar uzanan insan hayatı yolculuğunda tarım faaliyeti, her zaman önemli bir yer almıştır. İlk çağlardan bu yana tarımsal uğraşılar sonucunda temel besin maddeleri üretilebilmektedir. Temel besin maddelerini üretmek için değerli ve kısıtlı bir kaynak olan toprağı doğru şekilde işleyebilmek oldukça önem arz etmektedir. Zira; toprağın oluşum süreci uzun süreçlere yayılmasına karşın en ufak bir hatalı, yanlış kullanım sonucu bu değerli mineral parçası oluşum sürecinin aksine çok hızlı bozulabilir. Bozulması hâlinde ise; artık eski durumuna getirilmesi binlerce yıl süren bir bekleyiş gerektirir.

Dünya yüzeyinin karalarla kaplı yüzeyinin yaklaşık %37’lik dilimine tekabül eden 5 milyar hektarını tarım arazileri oluşturur. Araziler sekiz kabiliyet sınıfına ayrılır: I., II., III., IV. Sınıf araziler sürülerek tarım yapılabilecek arazilerken; V., VI., VII ve VIII. sınıf arazilerde sürüm yapılması uygun görülmez.

Ancak; ülkemizde ve dünyada kâr getirisi düşünülerek kabiliyet sınıfı önemsenmeden konut, sanayi, altyapı, konut, madencilik gibi sektörler kendi yerleşim ve arazi ihtiyaçlarını göz önünde bulundurup toprağın yapısına uygun olmayan şekilde hareket edebilmektedir. Bu yanlış tarım dışı toprak kullanımının sonucu, ekilebilir arazilerde azalma görülmesi şeklinde vücut bulur. Ekilebilir, verimli arazilerin tarım dışı amaçlı yapılaşmaya açılması ekilen arazilerin azalmasına yol açarken çayır ve mera arazilerinde azalmanın olmaması dikkat çekicidir. Çünkü bu alanlar Mera Kanunu ile korunarak araziler üzerinde yapılaşma yasağı getirilmiştir.

Tarımsal amaçlar dışındaki arazi kullanımları için uygun yer seçilmesi gerekir. Tarım dışı arazi kullanımında toprak geri dönüşümü olmayacak şekilde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Peki Tarım arazileri imara açılabilir mi?

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda belirtildiği şekilde izin alınması gerekir. Bu kanuna göre tarım arazileri;
(a) Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve sulu tarım arazileri ile
(b) (a) bendi dışında kalan tarım arazileri olarak ayrılır.

a bendinde yer alan araziler istisnai haller dışında tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. İstisnai durumlar ilgili kanunun 13. Maddesinde yer almakta olup Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Arazi Toplulaştırılmasına İlişkin Tüzüğün 9. Maddesiyle de hüküm altına alınmıştır. Diğer tarım arazilerinde ise; toprak koruma projelerine uyulması kaydıyla valilikler tarafından tarım dışı kullanıma tahsis edilebilir.

Tapuda niteliği tarla olan bir taşınmazın imara açılması arsa niteliğini kazanması ile mümkün olur. Tarlada nitelik değişikliği yapılabilmesi için tarlanın:
- 1/1000 ölçekli imar planı içinde kalması
- Yapılaşmaya açık fonksiyona sahip olması gerekir.

Cins değişikliği yapmak isteyen kişilerden;

  • Gayrimenkul sahibinin veya hissedarlarının bir adet vesikalık fotoğrafı
  • İşleme konu olan gayrimenkulün tapu senedi
  • İşleme konu olan gayrimenkulün maliki veya temsilcisinin fotoğraflı nüfus cüzdanı
  • Gayrimenkulün yapısız iken yapılı hâle gelmesinin istendiği durumda; gayrimenkulün cins değişikliği işlemi için yapı kullanma izin belgesi veya yapılmasında sakınca olmadığına dair Belediye veya Valilik’ten alınması gereken yazı evraklarını teslim etmeleri istenir.


Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Arazi Toplulaştırmasına İlişkin Tüzüğün 9. Maddesine göre; tarımsal amaçlı yapılarla ilgili olarak yapılan başvurular İl Müdürlüğü’ne intikal ettirilir. İl Müdürlüğü tarafından, bu talepler incelenir ve bu tesislerin tarımsal amaçlı yapılardan olması ve toprak koruma projesine uyulması şartı ile arazi niteliklerine ve sınıfına bakılmaksızın projede öngörülen miktarda alana valilikçe kullanım izni verilebilir.

Tarım arazilerinin tarımsal amaç dışında kullanımını önlemek için köy gelişme alanı uygulamasının ülke genelinde yaygınlaştırılması bir fikir olarak öne sürülmektedir. 3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kanunu’na göre yalnızca maliye hazinesi bulunan köylerde uygulanabilmektedir. Eğer kullanımı yaygınlaştırılabilirse, köy gelişme alanları kırsal yaşamda doğup büyümüş insanlar için cazip yaşam alanı hâline gelebilir. Tarım arazilerinin korunabilmesi ve doğru şekilde kullanılabilmesi için korunması gereken tarım arazilerin tespitiyle tarım dışındaki amaçlar için kullanılabilecek arazilerin belirlenerek tüm Türkiye üzerinde çalışmaların yapılması oldukça önemlidir.

Yukarı